İçecek (argo eş anlamlıları) : Drenajı veya döşemeyi sulayın; güneşlenmek, içki içmek; fırının etrafında ısıtın; ısırmak; çift idrara çıkma; kesmek; Güveç; pişirmek; takla; aşağı inmek; kepçe (küçük yudumlarla iç); savaklamak (kova), bir taneyi ezmek, bir bardağa kaydırmak, şarkı söylemek, kendine yumruk atmak, paspaslamak; birini boğun, gargara yapın, boğazlayın, kızağı yağlayın, bademcikleri veya boğazı nemlendirin, bir kase atın, bir tane atın (kravatın arkasına), emin, dişleri fırçalayın; dirseği kaldırın, yalayın; yalamak; levhayı veya taşlama çarkını ıslatmak; içki, piktancher, picter; gagalama; yağma, pinarder, pinter, burun veya kovana batmak, patka, cepçi, pompa; kapıya bir bardak itin; birini almak; bir bardak al, bademciklerini / gaganı / kornetini / levhayı / silahını / ıslık çal, burnunu kirlet, schnouper, bir bardak kurut, ıslık çal, (bir şişe), yudumla, iç, em, enayi çırp, emzir, tüt; düşmek (bir bardak, bir şişe içmek), bardakları tıkamak (Rabelais); şarap.
İlgili makale: içki.