Tabak : nf bir assiette genellikle yuvarlak olan, içinde yiyecek barındırmak için kullanılan ayrı bir çanak çömlek parçası.
Plakaları delin: yemeye davet edin.
Tereyağı tabağı : mevcut zenginliğin yeri olarak anlaşılan güç; kâr kaynağı.
Tereyağı tabağına sahip olun: emrinizde paranız olsun; rahat olmak, bol şansa sahip olmak. Bu dünyada mutlu olanlardan biri olmak, - insanların jargonunda. - Tereyağıyla tabağı tutanlar, talihin getirdiği ve yüce bir makam elde edenlerin tüm zevklerine sahiptir.
Yani her zaman tereyağı tabağının sahip olacağıyla aynı mı?
Tereyağı tabağını kapmak: her şeyi kendine almak.
Derin plaka: kadınsı avantajlardan yoksun kadın.
Plaka yüzü: düz yüz.
Plakalar: Assies, Cour d'Assises.
Gör Tereyağı tabağı.
Plaka üzerinde olmayın : iyi durumda olmamak, morali bozuk olmak, isteksiz olmak, hasta olmak, kendini kötü hissetmek.
Tabağınızda olun: dengeli, sakin olun, iyi hissedin.
"Tabağında olmamak" gastronomik bir aptallık değildir, buradaki "tabak" terimi, yemeklerin öğesini değil, oturma biçimini ifade eder. Gerçekten de "plaka" kelimesinin kökeni "otur" kelimesiyle bağlantılıdır. Bu nedenle, kelimenin anlamlarından biri 1580'den beri yazar Michel de Montaigne (1533-1592) ile "oturma şekli" ve at severler için "binicinin binicinin üzerindeki konumu"dur.
Kelimenin bu birlikteliği, mecazi olarak ve aynı yazar için "ruh hali" veya "var olma biçimi" anlamını verdi. İfademizde bulduğumuz bu son anlamdır. Bazı meraklı beyinler, "tabak" kelimesinin neden ayrı bir yemeğe atıfta bulunduğunu merak edecek. Oradakilere söylenmelidir ki, kelime her zaman "konum" anlamında kalarak ve ondördüncü yüzyılın sonundan itibaren, masadaki bir misafirin durumunu ifade etmiştir.
Uzantı olarak, her bir yere yerleştirilen hizmete, kelime sonunda yalnızca küçük bireysel yemeği belirtmeden önce "tabak" da deniyordu.
Her halükarda, görebildiğimiz şey, tabağımızda olmadığımızda, genellikle içeride ne olduğuyla pek ilgilenmediğimizdir.
Amerikalı komedyen Woody Allen'dan alıntı: "Evlilik bir restoranda yemek yemeye benzer, size servis yapılır yapılmaz komşunun tabağına bakarsınız".