bok : v. giriş Dışkı midesini boşaltın, dışkılayın.
Her yeri bokla doldurmak (yemek; yemek yemek): bol yiyecek, iyi ye, çok ye, miktarda, aşırı tüket.
Büyük pislikler sıçmayın: karnınızı doyurmayın.
Küçük pislikler sıçmak: sefil yaşamak.
Céline (1894-1961) olarak bilinen Fransız yazar Louis-Ferdinand Destouches'tan iki alıntı:
Romanda "İlerle o zaman, ateşli leş, sonra bok, çamurlu malotrus" Guignol'ün grubu (1952).
"Biliyorum, biliyorum, buna alıştım... bu benim müziğim!" Herkesi kızdırıyorum. "Romanda Guignol'ün grubu (1952).
Şilili yazar Luis Sepúlveda'dan (1949-2020) iki alıntı:
" - Soğuk. Sabah ve akşam buz gibi. Büyük yünlü pançolar ve şapkalar giymek zorundalar.
– Bu yüzden kokuyorsun, boksun, pançonu kirletiyorsun. »
"-Sıçacak vakti olmasına sevindim, dedi adam ve amansız yağmur onun bu dünyadaki son eyleminin izlerini silsin diye cesedi yüz üstü bıraktılar."
romanda Aşk romanları okuyan yaşlı adam (1988).
Bok kelimesinin Eş Anlamlıları:
bağırsak hareketi
bronz batırmak
kaka (çocukça)
patlamak (çocukça)
yayılmış
bok
kıvrımlı (r)
kompres
conhier
arınmak
Emmerder
herif
Kahretsin
siktir et
kek kalıplamak
şeftali koy
Diğer dillerde bok:
Dil çevirisi
Almanca scheißen, kacken
küçümsemek, kahretsin, dışkılamak, bok, gevezelik etmek
Bulgarca сера (será)
Danimarka kayak
İspanyol çağarı
Esperanto koti, feki
Estonya durumu
Fince paskantaa, paskoa, kakata, kakkonen
Yunanca χέζω (chezo)
Hollandaca schijten
Macar szarik
İtalyan cacare, cagar
Japonca 大便をする (daiben-o suru), くそをする (kusōsuru / kuso-o suru)
Latince cacare
lette kakat
Litvanya kakotisi, šikti
Lehçe srać
Portekizli cagar
Rusça срать (srat'), посрать (posrat'), покакать (pokakat')
İsveç bajsa'sı, skita
Çekçe srát, posrat, kadit
türkçeyi doldurmak, boşaltmak yapmak