Kıyılmış: nf Ayak üzerinde duran, derinden daha geniş içme kabı.
Artık atmayın, bardak doldu : dur artık bıktık.
Bardaktan dudaklara kadar uzun bir yol var: yansıtılan bir zevkten onun gerçekleşmesine kadar.
Bardak dolu: Daha fazla bir şeye dayanamam, bu kadar yeter (ölçü dolu).
Bardak içeriği: Bir kesik daha mı?
Kupayı kazanın: ödülü kazanın.
Bardağı sonuna kadar içmek: Acı, acı bir çileye sonuna kadar katlanmak.
Bıkkın! : Bıkmak !
Bir kadının onuruna kadehinizi (şampanya) kaldırın: sertleşin.
Bardaktan şampanya içmek: Bir kadının vulvasında servis edilen şampanyayı içmek.