meşale : mil (söz geliyor büküm). A torchon bulaşıkları ve mobilyaları silmek için kullanılan bir bez parçası.
Silinerek temizleyin: sert darbe; kavga, canlı münakaşa.
Çay havlularını ve havluları karıştırmamalıyız: ayırmalı, insanlara sosyal durumlarına göre, eşyalara değerlerine göre farklı davranmalıyız.
Çay havlusu yanıyor (iki veya daha fazla kişi arasında): anlaşmazlık var, atmosfer tartışılıyor (gazda su var).
Aralarında paçavra yanar: anlaşmazlık başlar; aile içi kavga (aşağıdaki bu ifadenin kökenine bakın).
Değersiz yazılmıştır. Bu gazete gerçek bir çay havlusu.
Metin çok kötü sunuldu: Şu çay havlusuna bak!
Çay havlusu gibi olmak: Kötü giyinmek.
Çay havlusu: kirli halk kızı; dağınık soba, Souillon mutfaktan.
Bulaşık bezi: çekim; tüfek atışları, kılıç atışları.
Bez ile kendine darbe yapmak, bıçakla düello yapmak, düşmana karşı savaşmak (asker jargonu).
Kendinize bir havlu verin: meşaleci.
Denizde, bir bez şiddetli ve ani bir rüzgardır.
Bir havlu vermek / kaydırmak / yan yana koymak: çekişmek.
Bir havluyu siktir et: kavga et, kavga et.
Havlu vermek: öpmek.
Çay havlusu: bakımsız kadın, temiz değil. Bu bir çay havlusu: bu bir Souillon.
Çay havlusuna binmek: adet görmek.
Havludaki et: bir kadınla yatmak.
"Paçavra yanıyor" ifadesi: anlaşmazlık başlar, çoğu zaman bir çift içinde hüküm sürer; ev kavgası
Le Fransız dilinin tarihsel sözlüğü Torçon kelimesinin XNUMX. yüzyıldaki ilk anlamının kişinin atılan bir darbeye karşılık geldiğine işaret etmektedir. Kumaş yandığında patlak veren kavgayla bağlantı buradan gelir.
Gelince Dictionnaire de l'Académie française 1798 yılında şöyle der: “Torchon, Torche anlamında da söylenir. Oradan popüler bir atasözü, Aralarındaki kumaş yanar veya aralarında yanan bir anlaşmazlık konusu olduğunu söylemek için kumaş yanar ”.
Fransız romancı ve çevirmen, dil tarihçisi Claude Duneton (1935-2012) için bu ifade, kelimeler üzerinde ikili bir oyun olacaktır.