bitki : v. tr. ve pron. Yere (bir bitkiyi) koyun, sabitleyin.
yanılmak: hata yapmak; karışıklık.
çarpmak: düşmek; kaza yapmak.
Birini yerleştir: onu bıçakla.
Pırasa ekin: Gelmeyeni bekleyin.
Lahana dikmek: Haksız yere aldatmak.
Devasa bir lahana dikin: evli bir kadını becer.
Boynuz dikmek: Başka bir erkekle evli bir kadının vajinasına onun üyesini sokmak, bu erkeğin boynuz büyümesine neden olur.
Kıllı dağı dikmek: bir kadınla seks yapmak.
Fahişelik dilinde "dikmek", müşteriyi aksatmadan orada durmak demektir.