Et : v. tr. ve pron. Otlatmak, geyik, alageyik, karacadan bahsetmişken.
Et almak: düşmek, düşmek, kaza yapmak (arabada; bisiklette; kayakta vb.).
Ciddi şekilde yaralan.
Bir kazada ağır yaralandı.
ben ağzımı et : Düştüğümde kendimi incittim.
Okşamak, okşamak.
Öldürmek, öldürmek.
Viander: cinsel olarak sahip olmak, sikişmek.